Beartard Dükün kızları çok sıkılıyorlardı. Sıkıntıdan koltuklara ters oturuyorlardı. Daha babalarının gelmesine çok vardı. Onlarda çok sıkılıyordu. Zil çalmıştı iki kızda koşarak aşağı indiler kapının önüne geçip “Kim oo?” dediler. Kapının arkasındaki kişi de “Benim.” dedi. Kızlar kapıyı açtılar gelen babalarıydı. Kızlar kendi aralarında ufak bir sevinç dansı yaptılar. Sonra hemen babalarının boynuna sarıldılar ama babaları onlara sarılamadı. Çünkü ellerinde bir sürü poşet vardı. Kızlar heyecanla birbirlerine baktılar ve poşetlere saldırdılar. İçinden ayakkabı, takı veya elbise çıkmasını bekleyen kızlar ufak çaplı bir hayal kırıklığına uğradılar.
Poşetlerin içinde iki adet raket ve
bir adet de tüylü top vardı.Kızlar soru işaretli gözlerle babalarına döndüler
ve aynı anda “Baba bunlar ne?” dediler. Babaları bu tepkiyi beklemiyordu ancak
şöyle söyledi “Kızlar evde çok sıkılıyorsunuz diye oynamanız için size oyun
getirdim.”dedi. Kızlar aynı anda “ Bu ne biçim oyun, bu oyunun ismi ne?” dediler.
Babalarıysa “Oyunun ismini siz koyun.” dedi Kızlar oyunu unutup isim düşünmeye
başladılar.
Bu oyun Hindistan'da oynanan 'poora' isimli oyuna çok benziyormuş.
Kızlar evlerinin badminton isimli odasına gidip oyun için saha hazırlamaya
başlamışlar. Oynarlarken babaları odaya girmiş ve demiş ki “Buldum oyunun ismi
badminton olsun çünkü badminton odasın da oynuyorsunuz.” demiş. Kızlardan da kabullenir mırıltılar çıkınca oyunun ismi badminton olmuş. M.Ö. 5. yüzyılda
Çinliler badminton’ un atası sayılan T. Jian Z. Adı verilen bir oyun
oynarlarmış. Aslında benim düşüncem badminton isminin kızlar oyunu sevmedikleri
için “bad” yani İngilizce'de 'kötü' anlamına gelen bir isim koymuşlar başına.
İki kişiyle top ve raketle oynanan bir oyundur badminton. Topun file üzerinden geçip karşı rakip sahaya atılmasıyla bu
döngü devam eder.
*BAKIRKÖY FATİH KOLEJİ 7. SINIF ÖĞRENCİSİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder