Kübra Duman*
Dinimizce insan mükemmel
varlıktır, yani değerlidir, saygı ve hürmete layıktır. Madde ve manasıyla en
güzel biçimde yaratılmıştır. İnsanlar doğar, gelişir ve ölürler. Gelişirken
zaman insanoğluna çok şey öğretir. Allah Teala insanlara diğer canlılardan
farklı olarak akıl ve irade vermiştir. İnsan akıl ve iradesi sayesinde
eylemlerini kendisi belirler. Hayvanlar ise doğduktan birkaç saat sonra ayağa
kalkıp yürürler, koşarlar… vs. Çünkü hayvanlar içgüdüsel hareket ederler.
İnsanlar ise irade ve akılları ile yaşayarak zamanla, deneyimle öğrenirler.
Onur ve asalet
başka hiçbir canlıya verilmemiş insani özelliklerdendir. Allah Teala Kur'an-ı
Kerim'de bir insanı öldürmenin tüm insanlığı öldürmekle eş sayılacağını, aynı
şekilde bir insanın onurunu korumanın tüm insanlığın onuru korumakla aynı
olduğunu belirtmiştir. (Maide 32)
Kuran'a göre
insanın üstünlüğü kişisel değildir. İslam insanları düşüncelerine, ırklarına,
inançlarına ya da dinlerine göre ayırmaz. Müslüman – gayrimüslim, kadın-erkek,
beyaz-siyah olarak değerlendirmez. İnsan olma özelliği ile hiçbir ırk bir diğerinden
üstün veya aşağıda değildir.
İmam Buhari'nin
Cabir bin Abdullah'tan rivayet ettiğine göre;
“Bir gün Peygamberimizin önünden bir cenaze
geçiyordu. Peygamberimiz, o cenazeye saygı gösterdi. Oradaki Müslümanlardan birisi: 'Ey Allah'ın Resulü,
bu bir Yahudi'nin cenazesidir!' dedi. Peygamberimiz şöyle cevap verdi: O da bir insan
değil miydi!”demiştir.
İnsanlar,
yaratılış özelliği olarak dünyalık istek ve arzuları vardır. Nefse hoş gelen
güllük gülistanlık bir hayat vardır. Bu istekleri, helal yollardan gerçekleştirmelidirler.
Haram olan ve yasal olmayan eylemlerde bulunduğu zaman Allah'ın verdiği iradeye,
nefse zulüm etmiş olup özgürlüklerini kısıtlarlar. Özgürlük ise sadece
insanlara verilen bir lütuftur. Hiçbir canlı bu özelliğe sahip değildir. Allah
insanları bu yüzden özel kılar. Bu durum da Allah'a karşı sorumluluk yükler.
Allah insana
birçok seçenek sunup, Kur’an ve sünnetle doğruyu ve yanlışı göstermiştir. Sonra
da bunlardan kendi iradesine göre seçme hakkını vermiştir. Kişi, özgür iradesi
ile yapacağı eylemi belirler ve eyleminin sonucuna katlanır. Eğer iradesine
hakim olup fesada, harama sırtını çevirirse mükafatını alır; iradesine hakim
olamayıp fesada, harama yüz çevirirse cezasını alır. Nasıl ki bir çiçek
sulanmadığı taktirde solar ve ölürse, insan da bilinçlendirilmediği taktirde
doğru kararı vermekte zorlanacaktır. Ancak Allah bizlere kusursuz bir kılavuz
göndermiştir. İşte burada devreye, Kur’an, sünnet, sahabe, ehli beyt, İslam
alimleri ve büyüklerimiz; annemiz, babamız, öğretmenlerimiz girmektedir.
İyi bir
eğitimdir her şeyin başı. Eğitim aynı zamanda doğruyu ve yanlışı gösteren iyi
bir yoldur. Başarılı insan iyi ve doğruyu bildiği gibi bu özellikleri
karakterine de oturtmalıdır.
Sonuç olarak mutluluğun
sırrı; özgürlüğü en doğru ve en iyi şekilde kullanmaktır. İnsan Allah'ın bir
yaratığıdır. İnsanı en iyi tanıyan bilen Allah'tır. Allah insana düşünmesi için
akıl vermiş, Peygamberler ve kitaplar göndermiş, fakat iyiyi ve kötüyü ayırt
etme yetkisini insanda özgür bırakmıştır.
Özgürlük insan
onuru ile aynı anlamdadır. Bu onur insanda bulunan en büyük cevherdir. İnsan
irade ve özgürlüğü (onuru) varsa ancak insandır. Müslüman her şeyden önce onurlu bir
insan olmalıdır. Kendi onurunun ve sorumluluklarının farkında olmazsa İslam’dan
uzaklaşacaktır. Onurlu olmak sadece insanlık için değil İslam'ın da değerli
kıldığı bir yargı, özelliktir.
İslamda bu konuda
insanlara yol gösteren Kuran ve Hadis-i Şerifler vardır. Bu durum gösterir ki
insanlar iyiye ve kötüyü ayırt edebilecek özgürlüğe (onura) sahiptir.
* Fatsa Anadolu
İmam Hatip Lisesi / 12-B
NOT: Bu deneme, düzenlenen yarışmada Ordu il üçüncüsü olmuştur.