15 Nisan 2013 Pazartesi

İnsanlık Onuru


Kübra Duman*

Dinimizce insan mükemmel varlıktır, yani değerlidir, saygı ve hürmete layıktır. Madde ve manasıyla en güzel biçimde yaratılmıştır. İnsanlar doğar, gelişir ve ölürler. Gelişirken zaman insanoğluna çok şey öğretir. Allah Teala insanlara diğer canlılardan farklı olarak akıl ve irade vermiştir. İnsan akıl ve iradesi sayesinde eylemlerini kendisi belirler. Hayvanlar ise doğduktan birkaç saat sonra ayağa kalkıp yürürler, koşarlar… vs. Çünkü hayvanlar içgüdüsel hareket ederler. İnsanlar ise irade ve akılları ile yaşayarak zamanla, deneyimle öğrenirler.

Onur ve asalet başka hiçbir canlıya verilmemiş insani özelliklerdendir. Allah Teala Kur'an-ı Kerim'de bir insanı öldürmenin tüm insanlığı öldürmekle eş sayılacağını, aynı şekilde bir insanın onurunu korumanın tüm insanlığın onuru korumakla aynı olduğunu belirtmiştir. (Maide 32)

Kuran'a göre insanın üstünlüğü kişisel değildir. İslam insanları düşüncelerine, ırklarına, inançlarına ya da dinlerine göre ayırmaz. Müslüman – gayrimüslim, kadın-erkek, beyaz-siyah olarak değerlendirmez. İnsan olma özelliği ile hiçbir ırk bir diğerinden üstün veya aşağıda değildir.

İmam Buhari'nin Cabir bin Abdullah'tan rivayet ettiğine göre;
“Bir gün Peygamberimizin önünden bir cenaze geçiyordu. Peygamberimiz, o cenazeye saygı gösterdi. Oradaki Müslümanlardan birisi: 'Ey Allah'ın Resulü, bu bir Yahudi'nin cenazesidir!' dedi. Peygamberimiz şöyle cevap verdi: O da bir insan değil miydi!”demiştir.

İnsanlar, yaratılış özelliği olarak dünyalık istek ve arzuları vardır. Nefse hoş gelen güllük gülistanlık bir hayat vardır. Bu istekleri, helal yollardan gerçekleştirmelidirler. Haram olan ve yasal olmayan eylemlerde bulunduğu zaman Allah'ın verdiği iradeye, nefse zulüm etmiş olup özgürlüklerini kısıtlarlar. Özgürlük ise sadece insanlara verilen bir lütuftur. Hiçbir canlı bu özelliğe sahip değildir. Allah insanları bu yüzden özel kılar. Bu durum da Allah'a karşı sorumluluk yükler.

Allah insana birçok seçenek sunup, Kur’an ve sünnetle doğruyu ve yanlışı göstermiştir. Sonra da bunlardan kendi iradesine göre seçme hakkını vermiştir. Kişi, özgür iradesi ile yapacağı eylemi belirler ve eyleminin sonucuna katlanır. Eğer iradesine hakim olup fesada, harama sırtını çevirirse mükafatını alır; iradesine hakim olamayıp fesada, harama yüz çevirirse cezasını alır. Nasıl ki bir çiçek sulanmadığı taktirde solar ve ölürse, insan da bilinçlendirilmediği taktirde doğru kararı vermekte zorlanacaktır. Ancak Allah bizlere kusursuz bir kılavuz göndermiştir. İşte burada devreye, Kur’an, sünnet, sahabe, ehli beyt, İslam alimleri ve büyüklerimiz; annemiz, babamız, öğretmenlerimiz girmektedir.

İyi bir eğitimdir her şeyin başı. Eğitim aynı zamanda doğruyu ve yanlışı gösteren iyi bir yoldur. Başarılı insan iyi ve doğruyu bildiği gibi bu özellikleri karakterine de oturtmalıdır.

Sonuç olarak mutluluğun sırrı; özgürlüğü en doğru ve en iyi şekilde kullanmaktır. İnsan Allah'ın bir yaratığıdır. İnsanı en iyi tanıyan bilen Allah'tır. Allah insana düşünmesi için akıl vermiş, Peygamberler ve kitaplar göndermiş, fakat iyiyi ve kötüyü ayırt etme yetkisini insanda özgür bırakmıştır.

Özgürlük insan onuru ile aynı anlamdadır. Bu onur insanda bulunan en büyük cevherdir. İnsan irade ve özgürlüğü (onuru) varsa ancak insandır. Müslüman her şeyden  önce onurlu bir insan olmalıdır. Kendi onurunun ve sorumluluklarının farkında olmazsa İslam’dan uzaklaşacaktır. Onurlu olmak sadece insanlık için değil İslam'ın da değerli kıldığı bir yargı, özelliktir.

İslamda bu konuda insanlara yol gösteren Kuran ve Hadis-i Şerifler vardır. Bu durum gösterir ki insanlar iyiye ve kötüyü ayırt edebilecek özgürlüğe (onura) sahiptir.


 * Fatsa Anadolu İmam Hatip Lisesi / 12-B

NOT: Bu deneme, düzenlenen yarışmada Ordu il üçüncüsü olmuştur.